12 Kasım 2012 Pazartesi


Prostat için bitkisel kürler


Genelde Erkeklerde 55 yaşlarından sonra beliren bir hastalık olarak karşılarına çıkmaktadır. Genelde  gece ve heyecan oldumu  devamlı  tuvalete çıkma, idrarar yolunun ağrı vermesi ve çok sızı vermesi, az az dona akma gibi belirtiler ile kendini göstermektedir. Günde 2-3  bardak ada çayı içmek, yeşil çay, anason, mısır püskülü ve zerde çaldan oluştulmuş birleşimi çay yaparak  tüketmek  prostat ve prostat başlangıcı için faydalı olduğu görülmüştür.
Gene  hergün 1  kaşık keten tohumu yada yağı tüketmek, zerdeçal, bol biberiye, dereotu, meyankökü çiğnemek ve maydonoz yiyerek bol bol  su  ve süt içmek prostat hastalığına karşı faydalıdır. Ayrıca aşagıdaki karışımları uygulayarak bu pratik bitkisel kürler ‘le rahatlama ve ilerleyen günlerde bu hastalığı en az seviyeye indirmek için tavsiye edilen karışımlar şöyle sıralanmaktadır.
  • 15 gr hazenbel, 15 gr kereviz yaprağı veya tohumu ayrı ayrı bir litre suda 12 dakika kaynatılarak hazırlanır. 33 dakika demlenip, sabah akşam ve öğlen tok karnına birer çay bardağı yardımıyla içilir. Bu karışımın tüketilmesine 1.5 ay kadar sürdürmek gerekir.
  • 200 gram brokoli sebzesi 1.5  kilogram su içerisinde 5 dakika kadar kaynatılır. Günde bir veya birkaç su bardak içilir.
  • 7 kilogram kaynar suyun içine 450 gr sarı kantaron bitkisi konulur. 45 dakika civarında kaynatılarak hazırlanır. Bu kaynama dan sonra bu karışım bitkilerden ayrılmak için süzme işlemi yapılır. Buzdolabın da muhafaza edilen karışımdan sabah, ve akşam yemeklerden önce 1 veya 1 kaç bardak tüketilir.
  • At kestanesi, tam açılmamış selvi kozalağı, ayrık kökü, ardıç tohumu, ökse yaprağı,  mazı yaprağı ve maydonoz gibi bitkilerin çayları günde 2-3  bardak tüketilir.
  • Kenevir ve kereviz tohumu birleşimi beraber kaynatılıp balla veya pekmez ile tatlandırılarak macun yapılıp yenmeye devam edilir.
  • Isırgan otu prostat için büyümesin de idrar ve tuvalet zorluğu için iyi gelmektedir.
  • Daha önceden kaynatılmış 1 Bardak kaynar suya, 15 gram funda konularak 12 dakika bekletilerek  günde 1-2 bardak içilerek tüketilmesi prostat için rahatlama ve iyileşme görülür.
  • 1 demet maydanoz sap kısmından ayrılıp 15 dakika kaynatılarak  günde 4-5 bardak tüketilmelidir.
  • Büyük prostat iltihabı için geceden konmuş 1 litre  su ile birlikte  2-3 diş soğan sabaha kadar bekletilip sabah olunca aç karnına tüketilebilinir.
Ayrıca prostat olan kişiler sık sık brokoli sebzesini zeytin yagı yardımı ile tüketilmelidir. Brokoli bitkisi prostat hastalığına iyi gelen bitkisel mucizeler den biridir.

5 Kasım 2012 Pazartesi

Cialis Kampanyası Ana Sayfa Cialis 20 mg ereksiyon hapı - Cialis tadalafil Cialis 20 mg ereksiyon hapı - Cialis tadalafil

Orjinal çin topu cinsel sorunlarınıza yardımcı olabilecek bir üründür. </ Orjinal çin topu cinsel sorunlarınıza yardımcı olabilecek bir üründür. et kullanılmalıdır. Cialis 36 saat öncesinden yada 30 dk öncesinden alınabilir. Doz aşımı Sağlıklı deneklere 500 miligram a kadar tek doz, hastalara 100 mg'a kadar günlük dozlar verilmiştir. Yan etkiler, düşük dozlarda görülenlere benzerdir. Doz aşımı durumunda gerekli standart destekleyici tedaviler yapılmalıdır. Hemodiyalizin tadalafil atılımına etkisi önemsizdir. Saklama koşulları 30C nin altında ki oda sıcaklığında saklayınız. Cialis 20 mg Cialis (tadalafil) , ereksiyon ( sertleştirici ) olan ürün. Mg olarak fark yaratıyor ve nedeni ise insanların bünyesi çok değişkendir. İki insanın bünyesi bir biri ile aynı değildir. Örnek vermek gerekirse; erkeklerde alkol tüketimde bazı bünyeler 1 bardakta giderken , bazı bünyelerde 5 - 10 arası değişen bünye vardır. Cialis bu yüzden ilaçlarında 5 mg , 10 mg , 20 mg , 30 mg ve 100 mg gibi doz alımları vardır. Bu yüzden ilişkide fazla performans ihtiyacı gereken kişinin 20 mg kullanmasını tavsiye ediyoruz. Cialis Etkisi Cialis , Türkiye olmak üzere tüm Avrupa da benimsenmiş ve kullanılan tek ereksiyon hapıdır.Bu ürünün sadece ereksiyon hapı olmamasının dikkatini çekmek isterim. Aşağıda belirteceğimiz gibi bu ürün mucize bir üründür. 36 saat boyunca dur durak bilmeyen ereksiyon ve performans. Erken boşalma sorununa tamamen çözüm. Daha önceki haplar dan en iyi olduğu kanıtlanmıştır. Orjinal ve dünya da milyonlarca satan bir üründür. Penis için vitaminler barındırır. Cialis sadece bununla bitmiyor ki . Cialis erkeklerin mucize hapıdır. Bu adı alması için bu kadar şey yeterli ama bu ürün gerçekten daha çok özelliğe sahiptir. Sertleşme ve dikleşme sağlar. İlişkide korkuyu ve stresi yok eder. İktidarsızlık sorunu önler. Anında ereksiyon sağlar. Penisinizi kalınlaştırır. İlişkide gol sayınızı artırır. İlişkinizin süresini uzatır. Cinsel zevk deneyiminizi çok üst evrede gösterir. Doğurganlık artışı sağlar. Partnerinize mutluluk verir. Güveniz artar. Zararlı içerik barındırmaz. Uzun vadeli kalıcı bir etki sağlar. Bu ürün size bu etkileri sunar ve çok uygun fiyata satılmaktadır. Dünyaca ünlü olan bu hapı araştırmak size kalmıştır. Cialis sadece orjinal olarak alınmalıdır. Başka tedavi yöntemleri cebinizi yakabilir. Bitkisel olan bu hapı deneme fiyatına alabilirsiniz. 1 kutu sipariş verin ve deneyin kesinlikle memnun kalıcaksınız.

İnternet üzerinde kısa bir arama sonucu yüzlerce afrodizyak listesi bulunmaktadır. Peki ya karşı listeler? İşte cinsel isteği azaltan ya da diğer adıyla antiafrodizyak yiyecekler neler hep beraber bakalım. 1. Cin tonik Toniğe tadını veren ‘kinin’ maddesinin, testosteron hormonunu düşürücü etkisi olduğu bilinmekte. Diğer taraftan alkolün fazla tüketiminin cinsel yaşama etkisi ise başka bir gerçek. İşte bu iki maddenin bir araya gelmesi, libidonuzun baş düşmanı cin toniği ortaya çıkarmakta. 2. Soya fasulyesi Doğulu rahipler soyayı oldukça çok tüketirlerdi çünkü soya fasulyesinin cinsel dürtüleri azaltacağına inanırlardı. Bir başka bilinmesi faydalı olacak bilgiyse, en büyük soya fasulye üreticisi firmanın yine John Harvey Kellog tarafından kurulmuş olması. 3. Güherçile Güherçile, potasyum nitratın halk arasında bilinen ismi ve barut yapımında en fazla kullanılan madde. Potasyum nitratın kas gevşetici ve saldırganlığı azaltıcı bir özelliği bulunması çoğu insanın onu anafrodizyak bir madde olarak bilmesine sebep oluyor. 4. Nane Çok fazla nane tüketimi libidonuz için kötü olabilir. Mentol içeren nane testosteron oranın azalmasına ya da bilindiği gibi vücudun soğumasına sebep oluyor. 5. Kişniş Doğulu din adamları cinsel dürtüleri yatıştırdığı inancıyla bol bol kişniş yerlerdi. Kişnişin tam aksi yönde etkileri olduğu da iddia ediliyor. Ama siz yine de çok fazla tüketmemeye özen gösterin. 6. Mısır unu krakeri (Graham cracker) 1820’lerde yaşayan Papaz Sylvester Graham kendince herkesin sekse neden bu kadar düşkün olduğunu sorguladı. Bu soruya bulduğu cevap da ‘et tüketimi’ oldu. Graham insanların et yemelerini azaltmak için böyle bir bisküvi üretmeye başladı. 7. Bamya Bamya sakinleştici özelliği sebebiyle ruh haliniz için faydalı olabilir ama fiziksel etkileri için aynı şeyi söyleyemeyiz. Cinselliğinizi düşünüyorsanız bamyadan uzun durun. 8. Meyan kökü Az miktarda tüketildiğinde bir yan etkisi görülmese de çok miktarda yenilen kara meyan kökü libidonuzun düşmesine neden olabilir. Neyse ki tadı hoş olmadığından fazla miktarda tüketmeniz pek mümkün değil. 9. Ton balığı Bilimsel bir gerekçesi olmasa da ton balığının cinsel isteksizliğe neden olduğu düşünülüyor. Bunun nedeniyse tatsız-tutsuz olması ve kokusunun bizi cezbetmemesi olabilir.

Hamilelikte cinsellik konusunda bilinen ve bilinmeyen her şey… Hamilelil dönemi ilerledikçe, cinsel istek ya da ilişki sıklığında azalmalar olmaktadır. Hamileliğin ilk zamanlarında, anne adaylarının genital bölgelerinde yumuşama, kanlanma artışı gibi durumlar oluşabilmekte ve genital organda büyüme, akıntı vb durumlarda gözlenebilmektedir. Hamileliğinizin ilk aylarında, cinsel isteğinizde artış olacaktır. Ancak zaman ilerledikçe bu durum gerilemeye başlayacak ve istek azalışıyla karşılaşacaksınız. Zaman içerisinde bulantı, kusma, kırgınlık gibi ufak rahatsızlanmalar olacak ve vücudunuzu yeteri kadar rahat kullanamayacağınız için cinsel istek ve tatmin azalışları oluşacaktır. Hamileyken cinsel yaşantınız sırasında orgazmı yaşamanızın bebeğinize her hangi bir zararı olmayacaktır. Bunun yanı sıra yapılan bir araştırmada da görülmüş ki ilişki sırasında bebeğin hareketlerinde değişimler ve kalp atışlarında olumlu hareketlenmeler gözlenmiştir. Cinsel istek, hamileliğinizin ilk 3-4 haftasında aynı oranda devam eder. Hamileliğinizin 12. haftalarına doğru ufak bir artış gözlemeniz mümkündür. Son zamanlara doğru ise azalışlar gözlenmektedir. Doğum sonrası da bir 3-4 ay aynı şekilde cinsel istekte azalmalara rastlanır ancak zamanla bu da düzene girer. Cinsel İlişki Sıklığı Ne Durumda Olmalıdır? Bu dönemde cinsel ilişki sıklığı azalmakla beraber, hamilelik öncesinde hemen hemen 10 kere ilişkiye giren çiftler ilk 3-4 ayda en fazla 6-7 kere ilişkiye girerler, bu 12. ayda en fazla 4-5 kez olarak görülür. Son dönemlerde ise çiftler en fazla 1-2 kez seks yapmaktadırlar. Ya bayanlarda bir isteksizlik oluşmaktadır, ya da bebeğe zarar verme korkusundan dolayı çiftler ilişki sıklıklarını azaltmaktadırlar. Ayrıca hamileliğin son zamanlarında pozisyon sıkıntısı çekeceklerinden dolayı da ilişki sayılarında azalmalar olabilir.

Adetliyken rahat

Adet (regl) dönemi, biz kadınlar için kabusla geçen günlere eş değer bir konumdadır. Bu günlerde, giyinmeyi bırakın, saçımızı taramaktan, konuştan aciz bir hale girebiliyoruz. Sevgili İdealdiyet.com Kullanıcılarımız, işte size regl döneminde rahatlamanızı sağlayacak besinlerin listesi karşınızda. BALIK VE YUMURTA ADET SANCISINI HAFİFLETİYOR Yapılan araştırmalar, tuz, yağ ve şeker miktarını azaltıp, protein bakımından zengin olan balık ve yumurtayı fazla yiyenlerde, lifli besinleri sofrasından eksik etmeyenlerde adet Deniz mahsullerinde, soya fasulyesinde, sütte ve susamda ağrıyı azaltmak yanında kişiye mutluluk hissi de veren “trytophan” isimli bir çeşit amino asit bulunduğunu hatırlatan uzmanlar, bu gıdalar sayesinde adet döneminin ağrısız geçirilebileceğini belirtiyorlar. Adet İştah ya kapanır veya kişide aşırı tatlı yeme isteği ortaya çıkar. Bunların yanı sıra depresyon,alınganlık, gerginlik, endişe, uyum güçlüğü gibi duygusal değişiklikler de görülebilir. Kadınların yüzde 10’u adet öncesi sendromu (PMS) diye bilinen bu dönemi çok şiddetli yaşarlar. Daha çok 20’li ve 30’lu yaşlarda görülen adet öncesi sendromunun en önemli sebebi hormonal dengesizliklerdir. KAFEİNLİ İÇECEKLERDEN UZAK DURUN Hormonlar üzerinde etkileri olan bazı besinler ise,adet öncesi sendromunu önler. Örneğin, adet tarihinden birkaç gün önce tuz azaltılırsa, şişme ve ödemin önüne geçilebilir. Kafeinli içeceklerden uzak durulması ise,huzursuzluk hissini ve göğüslerdeki hassasiyeti azaltır. Diyetisyenler, bu konuda şöyle diyorlar : “Stres, aşırı alkol tüketimi, beslenmede doymuş yağ oranı fazlalığı, adet öncesi sendromunu hızlandırıcı faktörlerdir. Şeker hastalıklarında da sendrom daha ağır seyreder. Bu dönemi hafif geçirmek için karbonhidratlı gıdalardan uzak durmak gerekir. Adet döneminde ve adet öncesi sendromunda kalsiyumun önemi büyüktür. Kalsiyumun yüzde 99’u kemiklerde, geri kalanı da kandadır. Kandaki kalsiyum kas ve sinir iletimini sağlar. Kandaki kalsiyumun seviyesi düştüğünde, bundan kas ve sinir sistemi olumsuz yönde etkilenir. Böyle bir durumda adet öncesi sendromu daha yoğun yaşanır. Kalsiyum, B vitamini, E vitamini, çinko ve magnezyum bakımından zengin gıdalar almak gerekir. Yani bol bol siyah üzüm, yumurta, kabak, patates, kavun, ay çekirdeği, fındık, ceviz, muz, ciğer, deniz ürünleri ve balkabağı yenilmelidir” ADET ÖNCESİ SENDROMUNU AZALTAN GIDALAR B vitamini : Ciğer, böbrek, yumurta sarısı, yapraklı sebzeler. Kalsiyum : Süt, balık, ayçekirdeği, soya fasulyesi, yerfıstığı, ceviz, somon. Magnezyum : Mısır, fındık, maydanoz, elma, incir, limon, portakal, un ADET SANCILARINI AZALTAN GIDALAR Balık, yumurta, lifli besinler, tavuk, deniz mahsulleri, soya fasulyesi, süt, susam. öncesi sendromlar da dikkate alındığında kadınların yaklaşık on günü regl döneminin sıkıntılarıyla başbaşa geçer. İşin acı tarafı bu ağrılı ve sıkıntılı süreç, bazı kadınlar tarafından adeta bir kader gibi görüldüğü için hiçbir önlem almayı akıllarına getiremezler. sancılarına dur demek mümkün. öncesi vücut su toplamaya, göğüsler hassaslaşmaya başlar.

Yeni nesil tedavi olarak geliştirilen Focus Şok Dalga Akupunktur tedavisinin iktidarsızlık sorununa çift yönlü çözüm getiriyor. Vücut dışında üretilen şok dalgaların vücuda transferiyle genital bölgede yeni kan damarlarının oluşmasını sağlıyor ve kan akışını düzenlenmeye yardımcı oluyor. Öte yandan vücut dışında üretilen bu güçlü şok dalgalar uygulama alanını oldukça geniş bir bölgeye taşıyor. O halde yağlanmayı ortadan kaldırıyor bu teknik… Evet. İktidarsızlığın en önemli sebeplerinden biri olan karın ve göbek çevresi yağlanmasının ortadan kaldırılmasıyla birlikte bu tedavideki başarı artıyor. Böylelikle vücuttaki testesteron seviyesi normal sınırlar içerisine alınırken iktidarsızlığa neden olan damar tıkanıklığı yeni damar oluşumu sağlanarak tedavi ediliyor. TEDAVİNİN TEMELİ ÇİN’DEN GELİYOR 3000 yıl öncesinde Çin tıbbı iktidarsızlığa çözüm bulmaya çalışıyordu. Dönemin kaynakları ve yazılı metinleri incelendiğinde Çin tıbbını bu arayışa sürükleyen nedenin Çinli erkekler değil İmparatorun içinde bulunduğu durum olduğu ortaya çıkıyor. Çünkü dönemin imparatorlarının 3000 eşi bulunurmuş. İşte bu arayışla başlayan çalışmalar akupunkturu günümüzde iktidarsızlık sorununun tedavisinde başvurulan en eski yöntem yapıyor. Çin tıbbı yüzyıllar öncesindeki iktidarsızlık mücadelesinde bu etki mekanizmalarıyla başarılı sonuçlar elde etmeyi başarmış. Bugünse çağın hızlı gelişmelerine paralel olarak yürütülen bilimsel ve teknolojik çalışmalar vücut dışında üretilen güçlü şok dalgaların vücuda transferiyle genital bölgede yeni kan damarlarının oluşumunu sağlıyor. Focus Şok dalga akupunktur tedavisi iktidarsızlığın çok önemli nedeni olarak gösterilen obzeitenin ortaya çıkardığı olumsuzlukları ortadan kaldırmada da önemli bir işleve sahip. İKTİDARSIZLIĞI EN ÇOK TETİKLEYEN SEBEPLER Genellikle ileri yaşlarda görülmekle birlikte şehir hayatı ile gelen stres, düzensiz ve sağlıksız beslenme gibi etkenlerle daha erken yaşlarda da görülebilen iktidarsızlığın nedenleri şöyle sıralanıyor: Cinsel organı besleyen damarlardan yeterince kan pompalanmaması Aşırı heyecan Kendine güvenmemek Yorgunluk Sigara ve alkol kullanımı Obezite Diyabet Psikolojik nedenler

Daha heycanlı seks nasıl yapılır ? Bazen seks hayatınızın biraz heyecana ihtiyacı olduğunu düşünmeniz normaldir. Son yıllarda afrodizyak bitki ve takviyeler seks yaşamını canlandırmada oldukça etkili olarak kullanılmaya start verilmiştir. Bazı bitki ve takviyeler libidoyu arttırarak kişinin cinsel hayatını renklendirir. Bununla birlikte bu doğal afrodizyakların bilimsel ve medikal kanıtları yer almaktadır. Ginseng: Ginseng özellikle Asya’da oldukça yaygın olarak kullanılan bir bitkidir. Bu bitki büyün vücudu canlandırır. Damiana: Amerika’nın güneyine ve Meksikaya özgü olan bu bitki Meksika’da hem kadınlar hem de erkeklerde libidoyu arttırıcı afrodizyak olarak kullanılmaktadır. L-Arginin: Bir amino asit olan L-Arginin vücutta birçok işlev görür. Viagraya alternatif olan bu amino asit özellikle ereksiyon bozukluklarına karşı etkili olarak kullanılmaktadır. Çarık Dikeni: Bu bitki Çin ve Hindistan’da geleneksel ilaç yöntemlerinin bir parçası olarak kullanılmaktadır. Tonghat Ali: Endonezya, Malezya ve Taylanda özgü bir ağaç olan Tongkat Ali Uzak Doğu’da Asya Viagrası olarak bilinmektedir. Yohimbe: Kongo, Kamerun, Gabon ve Nijerya’ya özgü olan bu ağacın doğal afrodizyak etkisi bakı dünyasında oldukça popülerdir. Yohimbe hem libidoyu arttırmaya yardımcı olur hem de sertleşme sorununa iyi gelir. Bu doğal afrodizyakların çoğunu elde etmek kolay değilidir. Bununla birlikte kolaylıkla bulabileceğiniz bazı afrodizyak etkili meyve ve sebzelerde bulunmaktadır. Domates: Aşk elması olarak bilinen domates cinsel performansınızı arttırmaya yardımcı olur. Ayrıca seks öncesi sinirleri yatıştırmaya yarayan domates vücuttaki kas kontrolünü de dengelemeye katkıda bulunur. Avokado: E vitamini bakımından oldukça zengin olan avokado sertleşme sorununuzu ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Çikolata: Çikolatanın içerisindeki doğal içecekler libidonuzun yükseltilmesine yardımcı olur. Çikolatanın içerisinde maddeler cinsel ilişki esnasında aldığınız heyecanı yakalamanıza katkıda bulunur.

Cinsel yolla bulaşan hastalıkların başlıcaları

Bu hastalıklar cinsel ilişki dışında da bulaşabilirler mi? Bu hastalıklardan birinin mikrobunu taşıyanlar gebelik veya doğum sırasında taşıdıkları mikrobu bebeklerine geçirebilirler. AIDS virüsü ve Hepatit B mikrobu taşıyan kişilerden kan nakli, steril olmayan iğnelerle kan alınıp verilmesi, tedavi yapılması, damardan uyuşturucu kullanımıyla (başkasının iğnesinin kullanılması ile) veya temiz olmayan iğnelerle dövme yapılması, kulak delinmesi gibi yollarla bulaşabilir. Başkasının bardağını veya çatal kaşığını kullanmakla cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanmazsınız. Ayrıca başkasının nefes ve öksürüğünden, onunla el sıkışmak ve öpüşmekle da bu hastalıklar bulaşmaz. Böcek ve sivrisinek ısırması, tuvaletlerden (klozet kapağından), yüzme havuzları veya hamamlardan da bu tür hastalıklar bulaşmaz. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan nasıl korunulur? - Cinsel ilişkide kondom kullanın. - Cinsel eş sayısının artmasının, hastalık bulaşma riskini de arttırdığını unutmayın. - Hastalık belirtisi olmadan da bulaşma olabileceğini unutmayın. - Alkol ve uyuşturucunun doğru ve sağlıklı düşünmeyi engelleyerek, cinsel ilişki sırasında olumsuz davranışlara neden olabileceğini aklınızdan çıkarmayın. - Size nakledilecek kanda gerekli testlerin yapılıp yapılmadığını sorun. - Başkalarının kullandığı şırınga ve iğneyi kullanmayın. Bir defa kullanılıp atılan şırınga ve iğne kullanılmasını isteyin. - Hamile iseniz, doğum öncesi dönemde düzenli sağlık kontrollerinizi yaptırın. Cinsel yolla bulaşan bir hastalık olduğunu düşününce ne yapmalıdır? Cinsel yolla bulaşan hastalık belirtilerinden kuşkulandığınızda muhakkak bir uzmana başvurun. Yakınmalarınız kaybolsa da, hastalıklar genellikle kendiliğinden iyileşmezler. Tedavi her zaman gerekir. Hangi hastalıklar cinsel ilişki yoluyla bulaşabilir? Bugün için 40’ dan fazla cinsel yolla bulaşan hastalık bilinmektedir. En sık rastlanılanları: - HIV enfeksiyonu ( AIDS ) - Hepatit B - Bel soğukluğu ( Gonore ) - Frengi - Klamidyoz - Kandidiyazis - Trikomoniyazis - Yumuşak şankır - Granuloma inguinale - Genital herpes - Lenfogranuloma venerium Doktora gitmekten çekinmeyin! Cinsel yolla bulaşan hastalıkların çoğunun tedavisi kolaydır. Laboratuar incelemeleri gerekebilir. Verilen tedaviyi, şikâyetleriniz geçse bile tam uygulayın. Tedavi süresince cinsel ilişkide bulunmayın ya da ilişki olduğunda siz veya eşiniz kondom kullanın. Eşinizi ya da ilişkide bulunduğunuz kişiyi uyarınız Hastalığın size bulaştığı andan sonra ve tedavi süresince hastalığı cinsel ilişkide bulunduğunuz herkese bulaştırabilirsiniz. Bu nedenle kontrol ve tedavi için geçmişte cinsel ilişkide bulunduğunuz insanları uyarmalısınız. Güvenli cinsel ilişki kurunuz Cinsel yolla bulaşan hastalığı olmayan, başka biriyle ilişkisi olmayanlarla ve tek bir eşle cinsel ilişki kurmaya özen gösterin. Sizin tek eşiniz olabilir. Ama eşinizin başka eşi olmadığından da emin olunuz. Şüpheli her ilişkide Başkasıyla cinsel ilişkiye girdiğini bildiğiniz ya da düşündüğünüz herkesle kurulan ilişki şüphelidir. Kondom(kılıf) kullanın. Güvenli cinsel ilişki için kondom kullanımıyla ilgili ayrıntılı bilgi edinin.

Sancısız adet geçirmek için yapılması gerekenler

daha hafif. • Deniz mahsullerinde, soya fasulyesinde, sütte ve susamda ağrıyı azaltmak yanında kişiye mutluluk hissi de veren “trytophan” isimli bir çeşit amino asit bulunuyor. Bu gıdalar sayesinde adet dönemi ağrısız geçirilebilir. Kafeinli içeceklerden uzak durun Kafeinli içeceklerden uzak durun! • Hormonlar üzerinde etkileri olan bazı besinler ise adet öncesi sendromunu önler. Örneğin, adet tarihinden birkaç gün önce tuz azaltılırsa, şişme ve ödemin önüne geçilebilir. Kafeinli içeceklerden uzak durulması ise, huzursuzluk hissini ve göğüslerdeki hassasiyeti azaltır. • Diyetisyenler, bu konuda şöyle diyorlar: “Stres, aşırı alkol tüketimi, beslenmede doymuş yağ oranı fazlalığı, adet öncesi sendromunu hızlandırıcı faktörler. Şeker hastalıklarında da sendrom daha ağır seyreder. Bu dönemi hafif geçirmek için karbonhidratlı gıdalardan uzak durmak gerekir. Adet döneminde ve adet öncesi sendromunda kalsiyumun önemi büyük.” adet döneminde korunma Bol bol kalsiyum alın! • Kalsiyumun yüzde 99′u kemiklerde, geri kalanı da kandadır. Kandaki kalsiyum kas ve sinir iletimini sağlar. Kandaki kalsiyumun seviyesi düştüğünde, bundan kas ve sinir sistemi olumsuz yönde etkilenir. Böyle bir durumda adet öncesi sendromu daha yoğun yaşanır. • Kalsiyum, B vitamini, E vitamini, çinko ve magnezyum bakımından zengin gıdalar almak gerekir. Yani bol bol siyah üzüm, yumurta, kabak, patates, kavun, ay çekirdeği, fındık, ceviz, muz, ciğer, deniz ürünleri ve balkabağı yenilmeli. adet dönemi beslenme Adet öncesi sendromunu azaltan gıdalar B vitamini: Ciğer, böbrek, yumurta sarısı, yapraklı sebzeler. Kalsiyum: Süt, balık, ayçekirdeği, soya fasulyesi, yerfıstığı, ceviz, somon. Magnezyum: Mısır, fındık, maydanoz, elma, incir, limon, portakal, un. adet günlüğü “Adet günlüğü tutun!” Kadınların bir “adet günlüğü” tutmaları, belirtileri izlemek ve doktorlarına daha ayrıntılı bilgi verebilmek için çok faydalı. Duygusal sıkıntı, diyet veya egzersiz, döngüyü etkileyebilir. Günlüğe bunları not edin! • Adet ayın kaçında başladı? • Bir âdetin ilk gününden sonrakinin ilk gününe kadar olan süre kaç gün? • Adet kanaması kaç gün sürüyor? • Kanamanın azlığı/çokluğu? Âdetteki en şiddetli günler hangileri? • Adet kanaması haricinde leke tarzında kanama (spotting) var mı? Varsa ne zaman? Seksten sonra mı? • Ağrı var mı? Ağrının tarifi, nerede ve ne zaman? • Diğer semptomlar ne? Baş ağrısı, sırt ağrısı, mide – bağırsak sorunları, halsizlik, bayılma nöbetleri var mı? • Olağandışı bir akıntı var mı? • Kullandığınız ilaçlar neler? adet ve seks Adet döngüsü ve seks • 1-5. gün arası: Adetin ilk beş gününde hormon seviyesindeki düşüklük, vücudu ve psikolojiyi de etkiliyor. Östrojen eksikliği tenin daha solgun, saçların daha cansız, moralin daha bozuk olmasına yol açıyor. Bunun yanı sıra cilt yağlanıyor, yüzde sivilceler çıkıyor. Kan kaybı yüzünden güçten düşüyoruz, bazen şiddetli karın ağrıları çekiliyor ve dolayısıyla kendimizi seks fikrine pek de yakın hissetmiyoruz. • 6-12. gün arası: Bomba gibi bir hafta sizi bekliyor. Östrojen artıyor, beraberinde kendinizi daha iyi hissetmeye başlıyorsunuz. Vücudun artık tek bir amacı var; hamile kalmak. Saçlar parlıyor, cilt pembe ve ışıltılı bir renk alıyor, tüm duyular harekete geçiyor ve bağışıklık sistemi güçleniyor. Kısacası bu dönemde sekse gittikçe daha sıcak bakılıyor. adet döngüsü ve seks Adet döngüsü ve seks • 13-15. gün arası: Bu iki gün boyunca aklımız fikrimiz yatakta oluyor. Ayrıca çevremizdeki erkeklerin de bizimle daha fazla ilgilendiklerini fark edip şaşırıyoruz. Oysa bunun sebebi, östrojenin etkisiyle yaydığımız kokuların yarattığı çekim etkisi… Cinsellikten aldığımız zevk en üst seviyeye çıkıyor ve kendimizi çok enerjik ve üretken hissediyoruz. Unutmadan, bu dönemin spora ağırlık vermek için de harika olduğunu belirtelim. Çünkü östrojen vücuttaki yağların yakılmasını kolaylaştırıyor. • 16-28. gün arası: Bu dönemde önce rahatlıyor, sonra geriliyoruz. Şöyle ki: Östrojen seviyemiz düşerken, progesteron seviyemiz yükselmeye başlıyor ve rahmi olası bir hamileliğe hazırlıyor. Progesteron bizi rahatlatıp gevşetiyor, fakat olumsuz bir yan etkisi de var: Seviyesi iyice yükseldiğinde vücuttaki suyu tutuyor ve göğüslerimiz o yüzden şisip ağrıyor. Ayrıca kilo da alıyoruz, ama bu geçici bir durum… Adetten hemen önce progesteron seviyesi bir anda hızla düşüyor ve adet öncesi sendromu ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bu sıkıntılı dönemde bir kez daha seksten uzaklaşmaya başlıyoruz. Ta ki bir sonraki zevk dönemine kadar… Hepinize sağlıklı bir yaşam dileriz.

Kadınlarda cinsel isteksizlik nasıl tedavi edilir Kadınlarda cinsel isteksizlik 150x150 Kadınlarda cinsel isteksizlik nasıl tedavi edilir Küçük yaşlarda cinselliğin bir ayıp, bir yanlış olarak anlatılması cinsel isteksizliğin en önemli sebepleri arasında yerini bulmaktadır. Bu durum bazen o kadar ileri gidebilir ki vajinismus gibi tedavisi güç hastalıklara bile sebep olabilir. Eğer sizlerde cinsel isteksizlik sorunundan muzdaripseniz bu bitkisel kürü uygulayarak cinsel isteksizlik sorununu ortadan kaldırmanız mümkündür. Hazırlanacak bitkisel karışımdan her sabah bir kaşık yemek kadınlardaki cinsel soğukluğu yok ediyor. Cinsel hayatının çok renksiz olmasından ve cinsel isteksizlikten şikayet eden kadınları bu durumdan kurtaracak bitkisel karışım şu şekilde hazırlanmalı: Malzemeler: 1 litre andız pekmezi, 50 gram ceviz,

50 gram badem, 10 gram zencefil, 10 gram zerdeçal, 10 gram ginseng, 5 gram maydanoz tohumu, 5 gram öğütülmüş anason tohumu. Malzemelerin tamamını karıştırın. Bu karışımdan her sabah bir kaşık yiyin. Bu bitkisel karışım, kadınlardaki cinsel soğukluğu yok etmekle kalmaz, cinsel performansın artmasına da yardımcı olur.

bogurtlen 150x150 Sperm attırmak için kürler Sperm eksikliği çocuk sahibi olmaya engel olan rahatsızlıklardan birisi olmuştur. Sperm eksikliği sorunu yaşıyorsanız bu makalemizdeki bitkisel yöntemleri uygulayarak sperm sayınızı yüksek oranlara çıkarmanız mümkün olacaktır. GEREKLİ MALZEMELER : (tüm malzeler, çekilerek, toz haline getirilmiş olmalı) * 700 gr bal * 2 tatlı kaşığı toz haline getirilmiş harnup (keçiboynuzu), * 2 tatlı kaşığı akırıkarha, * 1 tatlı kaşığı ısırgan tohumu, * 1 tatlı kaşığı toz zencefil, * 1 tatlı kaşığı soğan tohumu, * 1,5 tatlı kaşığı sahlep, * 1 tatlı kaşığı kebabe (kebabiye), *1 tatlı kaşığı tere tohumu, * 1 tatlı kaşığı kimyon, * 1 tatlı kaşığı günlük sakızı, * 1 tatlı kaşığı karanfil, * 1 tatlı kaşığı havuç tohumu, * 1 tatlı kaşığı kereviz tohumu, *1 tatlı kaşığı tarçın, * 1 tatlı kaşığı kırmızı ginseng, * 1 tatlı kaşığı hardal tohumu, * 1 tatlı kaşığı kişniş, * 1 tatlı kaşığı siyah turp tohumu, * 1 tatlı kaşığı çakşır kökü, * 50 gr arısütü, HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Bütün malzemeleri, cam bir kap içerisinde, tahta bir kaşık ile, loş bir yerde hazırlayın. (Arısütü, güneş veya ışık gördüğü zaman, özelliği bozulduğu için, loş yerde hazırlanması gerekmektedir. ) Karışımı, güneş görmeyen, serin bir dolapta kavanozda saklayın. Akşam yatmadan önce 1 tatlı kaşığı, sabah kalktığınızda da 1 veya 2 tatlı kaşığı tüketin. en az 2-3 ay kullanılmalıdır. (Hüseyin Ermiş Aktar,Aktar Hüseyin Ermiş,,Bebek Sahibi Olmak İstiyorum,Bebek Sahibi Olmak İçin,Bebek Sahibi Olma,Sperm Azlığı,Sperm Azlığı Tedavisi,Sperm Artırıcı,Sperm Artırıcı Yiyecekler,Sperm Artırıcı Bitkiler,Sperm Artırıcı Şifalı Bitkiler,Sperm Attırıcı Bitkiler,Sperm Artırma,Sperm Çoğaltma,Sperm Çoğaltıcı bitkiler) BÖĞÜRTLEN SUYU ; Bu macunla birlikte, böğürtlen kökü suyunu da içmeniz gerekir. böğürtlen köü suyunun hazırlanı ise; 400 gr böğürtlen kökü 6 lt suda 30-40 dak. kaynatın. Süzdükten sonra, cam bir kaba koyup, buz dolabına yerleştirin. Sabah akşam aç karnına, birer çay bardağı için.

Erkeklerde Sertleşmeme Sorunu İçin Çözüm! sertlesme 200x300 Erkeklerde Sertleşmeme Sorunu İçin Çözüm! Bu tedavi yöntemi ile sertleşme probleminize kesin çözüm bulabilirsiniz. Penis protezi; pompa, hazne ve iki adet silindirden oluşan üç parçadan meydana geliyor. Türk Androloji Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, üç parçalı penis protezi ameliyatının detaylarını anlattı: “Penis protezi, genel anestezi altında yapılan, 1.5-2 saat süren bir operasyon. Operasyonu özetleyecek olursak; yaklaşık 5-6 cm.’lik cilt ve cilt altı kesisiyle peniste sertleşmeyi sağlayan yapılara ulaşılır. Bu yapılar protezde bulunan iki adet silindirik çubuğun yerleştirebilmesi için metal çubuklarla genişletilir. Silindirler penisteki bu yapılara yerleştirildikten sonra testisleri içinde bulunduran kesede oluşturulan bir cebe protezin pompası konur. Sonra kapalı bir sistem olan protez içindeki sıvının depolandığı hazne, karın kaslarının altında hazırlanan bir boşluğa yerleştirilir. Silindirler, pompa ve rezervuar ara bağlantılarla bağlanır, içinde sıvı dolaşan kapalı bir sistem oluşturulur. Kesilen katlar, anatomiye uygun şekilde dikişle kapatılır. Bir gün sonra sondası çıkarılan hasta, taburcu edilir. 7-10 günlük antibiyotik tedavisi uygulanır. Enfeksiyona dikkat! Operasyon sırasında ve sonrasında dikkat edilmesi gereken en önemli komplikasyon, enfeksiyon. Protez enfeksiyonu, yüzde 1 oranında görülür. Tedavisi antibiyotikle yapılır. Eğer bu tedavi işe yaramazsa protez çıkarılır. Bir diğer komplikas- yonsa proteze bağlı mekanik sorunlar. Protezin çalışmadığı ya da bozuk çalıştığı bu durumlarda yine protez çıkarılır ya da değiştirilir.”

Cinsel Gücü Arttıran Diyet

Düşük yağ, düşük kolesterollü Cinsel Gücü Arttıran Diyeti uygulayarak ve biraz egzersiz yaparak(sağlığınızı iyileştirmek ve aynı zamanda cinsel organlara kan akışını arttırmak için ) siz ve partneriniz sağlıklı cinsel hayatınızın keyfini uzun seneler çıkartabilirsininiz. Bu diyet aşağıdakiler sayesinde yardım eder: • Eğer herhangi bir şey genel sağlığınız için iyi ise aynı zamanda cinsel hayatınız içinde iyidir. Bu yüzden bu diyet daha dinç hissetmeniz için az yağlı ve iyi dengelenmiş besin seçenekleri içermektedir. • Afrodit’in suda doğduğu söylenir dolayısıyla da birçok deniz besini afrodizyak olarak isimlendirilmiştir. Bu beslenme planı, hisleri harekete geçirecek lezzetli deniz besinleri içermektedir. • Biber, cumin, arnavutbiberi gibi baharatlar vücudu ısıtırlar. Bu diyet ısıyı arttıracak baharatlar içermektedir. KAHVALTI Birinci seçenek: Pudra şekerine batırılmış çilek Taze sıkılmış portakal suyu Omlet İkinci seçenek: Greyfurt üzerine maraşino kirazı Kızarmış ekmekler üzerinde kırmızı soğanlı, yağsız krem peynirli ve marullu, tütsülenmis somon Taze çekilmiş kahve Üçüncü seçenek: Pankek Taze kiraz Greyfurt suyu Cappuccino ÖĞLE Birinci seçenek: Çilek tutkusu çorbası Tam tahıllı peynirli kraker Zeytinyağlı kuşkonmaz salatası Taze armut İkinci seçenek: Nicoise salatası Tuscan ızgarada sarımsaklı ekmek Yağsız çikolatalı brovni Üçüncü seçenek Fransız ekmeğinden pizza Zeytin Fındıklı ve kuruyemişli taze elma dilimleri AKŞAM Birinci seçenek: İstiridye bienvielle Karışık yeşil salata Haşlanmış armut İkinci seçenek: Enginarlı sotelenmiş tavuk Parmesanlı sıcak ekmek dilimleri Yeşil salata Çikolataya batırılmış taze kiraz, çilek Üçüncü seçenek: Tatlı ıstakoz kuyruğu Ispanak salatası Sıcak sandviç ekmeği Düşük kalorili çikolatalı pasta Yapılması Gerekenler • Lezzetli, değişik ve belki nadir bulunan yiyecekleri tercih edin. • Tabaktaki yiyeceklerin afrodizyak sayılan ,enginar, istiridye, çilek ve çikolata olmasına özen gösterin. Uzak Durulması Gerekenler • Özellikle geceleri yediğiniz yağlı yiyecekler. Kan akışını sindirim sistemine yönlendikleri ve üreme sisteminden uzaklaştırdıkları için yağın sindirimi uzun zaman alır. • Çok fazla alkol kulanılması. Az miktarda alındığında alkol rahatlatıcı bir etki yaratırken fazlası uyutucu etki yaratır.

Çocuklarda Ki

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada 400 milyonun üzerinde obez ve 1 milyar 600 milyon civarında hafif şişman birey bulunduğunu aktaran Fadıloğlu, söz konusu rakamların 2015 yılında 700 milyon ve 2 milyar 300 milyona ulaşmasının tahmin edildiğini, obezitenin giderek artmasının, ”obezite salgını” olarak adlandırıldığını belirtti. Dünyada en yüksek obezite oranının ABD’de gözlendiğini, ülkede 20 yaş ve üstü bireylerde obezite oranının yüzde 55′e ulaştığını, Rusya’da erişkinlerin yüzde 54′ünün, Brezilya’da yüzde 36′sının, Malezya’da ise yüzde 27′sinin fazla kilolu olduğunu aktaran Prof. Dr. Fadıloğlu, açıklamasında şunları dilegetirdi:”Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre obezite sıklığı yüzde 22,3 olarak bulundu. Bu araştırmada kadınların yüzde 25,6′sı, erkeklerin yüzde 12,9′u şişman olarak nitelendirildi. Obezite, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan, tüm dünyada sıklığı giderek artan ve yaşam kalitesini azaltan bir hastalıktır. Obezite, vücudun yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu, boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır. Oldukça önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelen obezite önceleri sağlıklı olmanın göstergesi olarak algılanıyordu. Günümüzde beraberinde kişiye yüklediği ek hastalıklar ve toplumsal problemler nedeniyle kronik ve ölüme sebebiyet veren hastalık olarak kabul edilmektedir.” Şişmanlığın, orta yaş sorunu olmasına karşın, erken dönemlerde de etkili olabildiğini vurgulayan Fadıloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:”Şişmanlık orta yaşın sorunu gibi görünüyorsa da yaşamın herhangi bir döneminde ortaya çıkabilmekte ve bebeklik çağında görülen şişmanlığın yetişkinlikte şişmanlık gelişim riskini arttırdığı bilinmektedir. Bugün erişkin şişmanların yüzde 30′unun 18 yaştan önce şişman olan çocuklardan oluştuğu bilinmektedir. İlkokul döneminde şişman olanların yüzde 25′i, gençlik çağında şişman olanların ise yüzde 70′i erişkin yaşlarda da şişman kalmaktadır.”